24 Mart 2013 Pazar

GERİDE KALANLAR İÇİN

Bir Çanakkale var milletimin bağrında.
Toprağı, Şehit dedemin teni,
Deresinden akan su, dedemin asil kanı
Hırçın yağmurları, anamın gözyaşları.

Rüzgâr hırçın eser bu topraklarda.
Neden bilir misiniz?
Neden azgın eser bu rüzgâr.
Siz anlam veremezsiniz ama
O rüzgârda gözü yaşlı bir yârin hıçkırıkları vardır.


Umut terk etmemiştir geride kalanları,
Yüreklerinin ta orta yerinde hala bir kor vardır.
Beş yaşındaki ufak Mehmet babasını sorar her gün
Ayşe ana cevap veremez Mehmet’ine,
Mehmet’i her sorduğunda,
Sarılır ufak yavrucağına
Kelimeler, düğümlenir kalır boğazında

Ya yirmisinde ki Fatma Gelin…
Yiğidini, Ahmet’ini vatan yoluna uğurlarken
Hayallerini de yiğidiyle bir uğurlamıştır.
Bir daha dönmeyecek olan Ahmet’iyle bir uğurlamıştır.
Koskoca hayalleri ufacık bir mendile sarmış
Ahmet’inin avuçlarına sıkıştırıvermiştir.

Hayallerini, yârini, Ahmet’ini
Her gün dağlardan rüzgâra fısıldar Fatma Gelin
Rüzgâr katlanamaz artık bu acıya.
Ve o rüzgâr Çanakkale’ye gelir.
Eser yarımadanın dört bir yanında
Ama bulamaz Ahmet’i
Şehittir Ahmet!!!
Delirir, kabartır kızıla boyanmış denizi.
Yerinde duramaz bir türlü.
Durmadan, sıkılmadan eser.
Eser de kahrından tozu dumana katar cephede.
Öfkesinden eser düşmanın üzerine.
Öyle bir eser ki Türk’ün sancağı şahlanır göklerde.

--------------------
Gökşen ÖZEN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder